-
1 açıklama yapmak
v. explain, make a statement, gloss, show forth -
2 açıklama yapmak
to make a statement -
3 kaçamaklı açıklama yapmak
v. evade definition -
4 açıklama
поясне́ние (с)* * *1) разъясне́ние, поясне́ние2) заявле́ние, сообще́ниеaçıklamada bulunmak, açıklama yapmak — а) дава́ть разъясне́ние, подро́бно излага́ть; б) заявля́ть
3) ди́кторский текст, коммента́рий (к фильму и т. п.) -
5 açıklama
1) разъясне́ние, поясне́ние2) заявле́ние, сообще́ниеaçıklamada bulunmak, açıklama yapmak — а) дава́ть разъясне́ния, подро́бно излага́ть; б) заявля́ть
3) ди́кторский текст к фи́льму -
6 açıklama
1. explanation, statement. 2. disclosure. 3. commentary. - yapmak/-da bulunmak to make a statement. -
7 make a statement
açıklama yapmak -
8 make a statement
açıklama yapmak -
9 Kommentar
Kommentar <-(e) s, -e> [kɔmɛn'ta:ɐ] m1) ( Zusatzwerk mit Erläuterungen) şerh, açıklama2) ( Stellungnahme) yorum(lama), açıklama, değerlendirme; -
10 déclaration
n f1 annonce açıklama◊Écoutez tous, j'ai une déclaration à faire ! — Dinleyin hepiniz, bir açıklama yapacağım!
2 affirmation bildirmek♦ déclaration de revenus vergi beyannamesi -
11 gloss
n. cila, perdah, dış güzellik, yorum, açıklama, dipnot————————v. parlatmak, cilalamak, örtbas etmek, dipnot düşmek, açıklama yapmak, yorumlamak* * *1. parlat (v.) 2. cila (n.)* * *[ɡlos] 1. noun(brightness or shininess on the surface: Her hair has a lovely gloss; ( also adjective) gloss paint.) parlaklık2. verb(to make a glossary: The student glossed the difficult terms in order to understand the article.) kelime listesi çıkarmak- glossary- glossy
- glossiness
- gloss over -
12 Erklärung
Erklärung f <-; -en> açıklama; bildirim;eine Erklärung abgeben bir açıklama yapmak -
13 explain
v. açıklamak, izah etmek, anlatmak, hesap vermek, açıklama yapmak* * *açıkla* * *[ik'splein]1) (to make (something) clear or easy to understand: Can you explain the railway timetable to me?; Did she explain why she was late?) açıklamak2) (to give, or be, a reason for: I cannot explain his failure; That explains his silence.) açıklamak•- explanatory
- explain away -
14 evade definition
v. kaçamaklı açıklama yapmak -
15 give directions
bilgi vermek, açıklama yapmak, emir vermek -
16 show forth
açıklamak, anlatmak, açıklama yapmak -
17 evade definition
v. kaçamaklı açıklama yapmak -
18 give directions
bilgi vermek, açıklama yapmak, emir vermek -
19 show forth
açıklamak, anlatmak, açıklama yapmak -
20 dahin
sich dahin(gehend) äußern, dass -diği yolunda/şeklinde açıklama yapmak;(so weit) es (jemanden) dahin bringen, dass işi (b-ni) -ecek hale getirmek;adj es ist dahin (vergangen) geçti, bitti; (weg) Geld usw uçtu gitti, yok oldu
- 1
- 2
См. также в других словарях:
açıklama yapmak — herhangi bir konuyu aydınlığa kavuşturmak amacıyla konuşmak veya yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıklama — is. Açıklamak işi, açıklayış, izah Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Anayasa Birleşik Sözler açıklama cümlesi düzen açıklaması Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller açıklama yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlatmak — i, e 1) Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. P. Safa 2) İnandırmak, ikna etmek Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3) nsz Söylemek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
teşekkül — is., Ar. teşekkul 1) Belli bir varlık ve biçim kazanma 2) Kurulma 3) Örgüt Burada sözü geçen bu üç teşekkül hakkında bir açıklama yapmak isterim. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller teşekkül etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
demeç vermek — yetkili bir kimse bir konuda yayın organlarına açıklama yapmak, beyanat vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
îzâhât — (A.) [ تﺎﺣﺎﻀیا ] açıklamalar. ♦ îzâhât vermek açıklamada bulunmak, açıklama yapmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
Turkish vocabulary — This article is a companion to Turkish grammar and contains some information that might be considered grammatical. The purpose of this article is mainly to show the use of some of the yapım ekleri structural suffixes of the Turkish language, as… … Wikipedia
pano — is., Fr. panneau 1) Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha 2) Elektrikle çalışan araçların kontrol ve komuta düğmeleri, ekran, sinyal lambası vb. parçalarının bir arada toplandığı bölüm 3) Ağaç duvar… … Çağatay Osmanlı Sözlük